1 Eylül 2012 Cumartesi

YALNIZ PUŞTLAR GEZEGENİ

Sigaraya bile, seninle yanması için para vermek zorundasın. Karşılıksız hiçbir şey yok, hiç.


Hatta yaptıklarının karşılığını tersten alırsın çoğu zaman. Mesela yücelttiklerin seni küçültürler. Sen küçüldüğünde büyüdüklerini zannederler. İlla ki birilerini küçültmeleri gereklidir büyüyebilmeleri için. Oysa sadece insanların gözünde büyürler, gereksiz insanların.

Gereksizler güruhu koloniler halinde yaşar ve yersizlik nedir bilmezler.

Kimsesizlik... Gidecek çok yerin varken hiçbir yerinin olmaması...

Soruyorum sana: Kendini hiçbir yere ait hissedemediğin oldu mu hiç?

Özellikle insanların yanında, kendini uzaylı gibi hissettin mi?

Her dediğini yanlış anlayıp, her hareketine farklı manalar katan insanlar oldu mu çevrende? Herkesin çevresinde var bu ve farkında olmasalar da herkes yapayalnız. Öyleyse herkes diye bir kavram yok. Her insan ayrı bir puşt. Puştların dünyasında yaşıyoruz, puştlukta yarışıyoruz.

Şerefsizler ordusu! Miskinler barınağı dünya! Yalnız puştlar gezegeni...

Yalnız puşt; ne güzel tamlama. Her puşt, kendi puştluğundan mesuldür. Oysa puştlar, birbirlerinin puştluklarına takılıp kalırlar.

Sadece puştlukta yarışır insanlar ve başka bir halta yaramazlar. İşte, yolda, evde, her yerde... Puştun evlatları, puştların anaları-babaları. Anlamaktan yoksun gerizekalılar kentinin bekçileri!

Hayvanlardan üstün olduğunuzu sakın bir daha bana söylemeyin! Hayvanın bir hayvan ahlakı vardır. Hayvanlığın gerektirdiklerini dört dörtlük yapar. Siz neyi dört dörtlük yaptınız? Dört dörtlük olmayansa insan, dört dörtlük olamayan insan gibi davranın, dört dörtlük olmaya çalışmayın!

Küçümsenecek durumdasınız, yukarıdan bakılacak halde, aşağılanası karakterlere sahipsiniz. Hepinizi aşağılıyorum!

Aşağılardan çıkamayasınız. Hepiniz geberin ve yüz üstü sürünün.

Yok ben onlardan değilim diyorsan; kendine yönel diyorum sana. Kendinle yüzleş. Yalanlarını kendine itiraf et. Hissetmeye çalışıp da hissedemediklerini kendine dürüstçe anlat. Kendinle inatlaş, gerekirse kendine savaş aç! Hala bunu yapabilmiş değilsin. Yapacağa da benzemiyorsun. Tüm çıplaklığınla yüzleş kendinle. Gizli saklı hiçbir şey kalmasın. Her soruna kendinde yanıt bulacaksın. Ve bunu içten gelerek yapacaksın, ben dediğim için değil. Gizlediklerini kendine soracak ve sordukça anlatacaksın. Galip çıkarsan özgürlüğüne kavuşursun.
Kendini alt edebilirsen siktirip gidersin aralarından ama edemezsen, bencil dünyanda çürüyüp gidersin.

Bu kadarını hak etmiyoruz deme bana. İnsan düzenbazdır. Hayal edemeyeceğin kadar düzenbaz. Ve her türlü insan ilişkileri (aşk ilişkisi de dahil) koca bir düzenbazlıktan başka bir şey değildir. Bütün davranış biçimleri yalandır eğer karşında bir insan varsa. Karşındaki insan sayısı arttıkça davranışlarındaki yalan oranı da artar. Ve karşında kimse yokken, yani yalnızken, en dürüst olduğun anlar bunlardır işte. Ama bu anlarda bile, yazarken mesela, dürüst değilsindir. İnsan kimseyi bulamadığında kendine yalan söyler ve en iyi de kendini kandırır.

Başkalarından önce, kendine delikanlı olacaksın.

Tankut Tiran

Hiç yorum yok: